Günümüzde ışıklandırma teknolojisi bir hayli yol aldı.

Her renk, her doku taklit edilebilir konuma geldi. Ancak yıllardır insanların taklit etmeyi başaramadığı, gerçekçiliğine bir türlü ulaşamadığı bir ışık türü var; “gün ışığı” Yapay güneş ışığı yaratma çalışmaları yıllardır devam eden bir uğraş olmasına karşın, insan beynini kandırmaya ve gerçekten de gün ışığı altında olduğuna ikna edecek düzeyde bir teknoloji geliştirilememişti.

Ancak CoeLux isimli İtalyan bir firma, bunu başardığını iddia ediyor. Yayınladıkları fotoğraflar ve videolara göz gezdirdiğimizde bu iddialarının altının hiç de boş olmadığını görüyoruz.

Yapay gün ışığı yaratma çalışmalarına yeni bir soluk getirmeye çalışan İtalyan firma, bugüne kadar yapılan çalışmalarda, bilim adamlarının sadece ışık kaynağına odaklanarak bunun üzerinde kafa yormasının yanlış olduğunu düşünüyor.

Farklı bir bakış açısı yakalayarak, ışık kaynağıyla beraber ışığın yayıldığı atmosferinde taklit edilmesinin gerekliliği üzerine çalışan CoeLux bu yaklaşım tarzının meyvelerini toplamış gibi gözüküyor. Çünkü ortaya çıkan sonuç gerçekten de büyüleyici.

Yapay güneş ışığı yaratmak için çabalayan bilim adamları bu kez nano düzeyde çalışmalar yürüterek doğru sonuca ulaştıklarını belirttiler.

Zemin üzerinde ince biçimde ve eşit miktarda yaydıkları nano partikülleri kaynaktan aldığı ışığı, gün ışığını yansıtacak biçimde manipüle etmeyi başaran İtalyan bilim adamları, yapay güneş ışığı yaratmanın yanı sıra, gökyüzünün mavi renkte gözükmesine sebep olan rayleigh saçılımı da yapay olarak yeniden yaratmayı başardılar.

Bu aşırı gerçekçi yapay güneş ışığı altında vakit geçirme şansı elde eden ziyaretçilerin hemen hemen hepsi, tavanda dışarı açılan bir pencere olduğunu düşündüklerini ve  gerçekten de maruz kaldıkları ışığın güneşten geldiğini sandıklarını belirtiyorlar.

Hatta öyle ki, Coelux web sitelerinde yayınladıkları fotoğrafların altına, yayınladıklarını tüm fotoğrafların kapalı ve penceresiz ortamda, başka bir ışık kaynağı olmadan çekildiğini not düşmek zorunda kalmış.

Bilim adamları ve füturistler olağanüstü gerçekçi düzeyde gün ışığını taklit edebilen bu sistemin earthscraper yani  “yerdelen” diye tabir edilen, klasik gökdelen binalarının tersine yeraltına doğru inşa edilen ve görüntü kirliliğine yol açmayan yapıların yaygınlaşmasında ve yer altında gün ışığı bulunan ortamlar yaratmada çığır açıcı olduğunu belirtiyorlar.

Bunun yanı sıra tedavi altında olan ve uzun süreler hastanede kapalı kalması gereken hastalarında bu teknolojiden faydalanarak daha verimli ve insan psikoloji için daha uygun bir ortamda bulunmaları hedefleniyor.

Şirketler, büyük plazalar ve kapalı ortamda çalışmak zorunda kalanlar da bu teknolojiyi dört gözle bekleyenler arasında. Tabi yeraltı otoparklarında da kullanılması gayet mantıklı ve olası.

Ancak her mükemmel teknolojide olduğu gibi bu yapay güneş ışığı keyfinden şuan da faydalanabilmek için 40.000 dolar gibi minik çaplı bir serveti gözden çıkarmanız gerekmekte.

Ayrıca bu ücrete 4 bin ile 7 bin dolar arası olan montaj ve kurulum ücreti dahil değil. Şuan için bir hayli lüks olarak gözükse de, ilerleyen yıllarda gelişen üretim olanaklarıyla maliyetinin düşeceğini ve bu yapay güneş ışığı teknolojisinin hayatımızın bir parçası haline geleceğini ön görmek pekte yanlış sayılmaz.

Kaynak: http://filoji.com/yapay-gunes-isigi/

By | 2020-03-19T18:25:00+03:00 Ekim 16th, 2017|BİLİM DÜNYASI|