Bina teknolojilerinde gelinen en son nokta tarihin en eski yapı malzemesi. Peki, gerçekten güvenli mi? Depreme dayanıklı mı? Yangın çıkması durumunda ne yapılır?

24 Ağustos’ta Orta İtalya’yı vuran depremden sonra, depreme dayanıklı inşalar için tuğla ve çimentoya alternatif malzeme olarak ahşap, tartışma konusu olmuştur. “Ahşap evler” fikrini duyanların aklına gelen ilk soru ise: Ne kadar süre dayanır? Öyleyse cevap verelim, 1000 yıldan daha fazla!

Bir örnek: Japonya’nın Nara iline bağlı ufak bir kasabada bulunan 32 metre uzunluğunda ve 5 katlı bir yapı olan Budist tapınağı, Hōryū-ji tapınağı. Araştırmalara göre Milattan Önce 594 yılında kesilmiş ahşap gövdelerden inşa edildi ve o günden beri çok büyük sarsıntılar olmasa da atmosfer olaylarına, yangınlara ve birçok depreme dayandı.

Daha da yükselmekte…

Ahşap, yapı malzemesi olarak ikinci baharını yaşıyor: Modern teknoloji ile birleşen ahşabın fiziksel nitelikleri, dünyanın her köşesinde dikkat çekici boyutlardaki yapıları inşa etmek isteyen mimarların ve mühendislerin aklını çeliyor. The Economist adlı dergide son zamanlarda yayınlanan bir makalede de bu konudan oldukça bahsediliyor.

Dünyanın en uzun ahşap yapısı (şimdilik) Norveç’te bulunuyor: Bergen şehrinin merkezinde 14 katlı bir bina. Fakat kısa bir zaman sonra hedeflenen başka bir rekor kırılacak: Önümüzdeki yılın sonunda Kanada’da bulunan British Columbia Üniversitesi 18 katlı bir öğrenci yurdu açmayı planlıyor.

Yine 2017’de, Hollandalı bir şirket, Amsterdam’da 21 katlı ahşap bir gökdelenin inşasına başlayacak. Malzeme eski kıtanın ormanlarından gelecek ve sadece çam ağaçlarından oluşacak.

Ayrıca Stockholm’da bir grup mimar tarafından yapılan 40 katlı ahşap bir bina olan Tratoppen var.

İleri Teknoloji.

Neden ahşap bu kadar ilgi çekiyor? Sadece bir moda mı? Öyle olmadığı görülüyor çünkü bu malzeme, onu tek kılan karakteristik özelliklere sahip. Her şeyden önce ağırlığı: ahşap bir yapı, çimentodan yapılan benzer bir yapıya göre dörtte bir ağırlığında ve daha az dayanağa ihtiyaç duyduğundan dolayı daha ucuz.

Ve çevresel etkisi: ahşap bir binanın inşası, geleneksel binanın inşasına nazaran, gelenekselin endüstriyel sürece bağlı olmasından ve farklı malzemelerin taşınmasından ötürü ekolojik etkisi yüzde 75 daha azdır.

Peki ahşap, gökdelen inşa etmek için bu kadar güvenli ve sağlam mı? Evet, özellikle yeni üretim teknolojilerinde. Modern ahşap yapılar, belirli açılarla birbiri üstüne koyulan ahşap tabakalardan elde edilen özel bir laminant tekniği yani CLT yapı tekniğini kullanır.

Çimento ve ahşabın birlikte kullanıldığı hibrit üretimler de vardır: laboratuvar sonuçlarının da gösterdiği üzere, ahşap zeminin üstüne atılan ince bir betonarme katman, dayanıklılığı arttırır.

Yanmıyor.

Düşünülenin aksine, ahşap yapılar yangınlardan da iyi korunur: CLT’nin, yanmayan bir maddeden oluşmasından ötürü, tam olarak odunla dolu bir şömine ya da bir soba gibi yanmakta zorlanır.

Böylece malzemenin dış katmanları, alevin yayılmasını engelleyerek daha iç kısımdakileri korur. Modern anti-yangın teknolojileri ile birleşen ahşabın bu özelliği, bu yapıları, geleneksellere nazaran daha güvenli kılar.

Maliyet açısından da, ahşap avantaj sağlar: fiyatı daha düşüktür ve ahşap yapının inşası geleneksele göre daha hızlıdır. Ayrıca şantiyeler için de daha az donanım ve betonarmeye göre daha az taşıma gerektirir.

Çeviri: Oğuz KORAN

Kaynak: Focus

www.tahmisdergi.com

By | 2020-03-19T18:17:19+03:00 Şubat 20th, 2018|BİLİM DÜNYASI|